11 Haziran 2008 Çarşamba

CİNSİYETSİZ BALIKLAR

PROF. DENİZLİ: DOĞAL SULARDA CİNSİYETSİZ BALIK BULUNDU
Hacettepe Üniversitesi Kimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adil Denizli, Doğum Kontrol Hapları, Hormon Tedavilerinde Kullanılan Dişi Seks Hormonu İçeren İlaçlar ve Kozmetik Ürün Atıklarının Yüksek Oranlarda Kanalizasyona Karışmasının, Sudaki Organizmalar Üzerinde Yıkıcı Etki Yarattığına Dikkati Çekerek, 'Son Yıllarda Doğal Sularda Çok Sayıda Cinsiyetsiz Balık Bulundu' Dedi.
Hacettepe Üniversitesi Kimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adil Denizli, doğum kontrol hapları, hormon tedavilerinde kullanılan dişi seks hormonu içeren ilaçlar ve kozmetik ürün atıklarının yüksek oranlarda kanalizasyona karışmasının, sudaki organizmalar üzerinde yıkıcı etki yarattığına dikkati çekerek, ''Son yıllarda doğal sularda çok sayıda cinsiyetsiz balık bulundu'' dedi.
Prof. Dr. Adil Denizli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Doğal suları kirleten en önemli unsurlardan birinin de ilaç ve kozmetiklerde bulunan ''hormonlar'' olduğunu belirterek, ''Doğal sularımızdaki mikrokirleticilerden hormonların, sudaki canlıları kıskacına alıp, besin zinciriyle bize ulaşabilme yollarından biri ilaçlar. Sulara karışan ilaçlar gelecekte ciddi sağlık sorunlarına yol açacak'' diye konuştu.

Avrupa, ABD ve Asya'da incelenen sularda psikiyatrik, analjezik ve antibiyotik türünde ilaç atıklarının tespit edildiğini aktaran Denizli, bu kıtalarda 2002'de çevre sularda yapılan analizlerde yüksek oranda ilaç atığı bulunduğunu bildirdi.
İlaçlardan kalan atıkların idrar, dışkı yoluyla veya duş sırasında suya karıştığını belirten Denizli, canlı organizmalarla etkileşimde bulunmak üzere tasarlanan bu maddelerin, sudaki canlıları kısa sürede etkilediğini, bunun da ekosistem ve insanlar için potansiyel tehlike oluşturduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Adil Denizli, çok sayıda doğum kontrol hapı ve bir çok kozmetik ürünün bileşiminde hormon bazlı malzemelerin yer aldığını ifade etti.
Son yıllarda doğal sularda çok sayıda ''cinsiyetsiz balık'' bulunduğunu, bu durumun biliminsanlarını ''hormon''ların etkilerini düşünmeye yönelttiğini kaydeden Denizli, yapılan araştırmalarda su veya su ürünlerinde, ağrı kesicilerden ''asetaminofen'', antimikrobiyal sabunlardan ''triklosan'' gibi kimyasalların ortaya çıktığını kaydetti.
Denizli, düşük düzeyde bile olsa bu tür bileşiklerin, su canlıları üzerinde 'teşhis edilemeyen'', ''dikkat çekmeyen'', yavaş biriken etkilere neden olabileceğini hatta yeni su canlılarının ortaya çıkmasına'' yol açabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Adil Denizli, ''sudaki kimyasalların, çoğunluğu beş yaşın altında olmak üzere, her yıl iki milyon insanın ölümüne neden olduğunu'' belirtti. (Anadolu Ajansı)

Hiç yorum yok: