7 Aralık 2010 Salı

Bir sevdadır sazancılık

Bir sevdadır  Sportif  sazancılık.Ne kar dinler ne yağmur.Güç hava şartları sazancının alışık olduğu yaşamdır.Gözü oltada ,kulağı alarmda bekler.Yanan ateş onun tekdayanağıdır.Üşür,ıslanır ,güneş yakar,rüzgar ısırır,dondurur sportif  sazancı ne yandığını nede donduğunu belli etmez.Sabırla bekler.O sevdalısını bekleyen aşık gibidir.Şikayet etmez.Onun derdi akşamın nevalesini ,evin balığını çıkarmak değil sevdalısı olduğu sazanı kandırıp fotoğraflayabilmektir.



Orada sadece siz ve doğanın güzellikler,yağmurun,rüzgarın sallanan yaprakların sesi vardır.

camlar ,otlar ,kepçeler ve otlar donar fakat sazancı sabırla bekler.

Yanan ateş tek dayanağı, uluyan çakallar dostudur onun.Öyle bir sevdadırki bu orada her şey unutulur.
Bazen yakıcı güneşte bazen dondurucu soğukta bekleyebilmek,sabır edebilmektir sazancılık.Çünkü sazan efendinin ne zaman teşrif edeceği belli olmaz.Onun saati yoktur.

Havanın durumuna bakar,basınca bakar,rüzgara bakar,yemleme isteğine bakar yemeyse bazen bakar, bazende yoklar geçer.


Bazende ziyaret eder oltalarınızı tüm zorlukları unutturur .Bakarsınız,beklemelerinizi,yaşadığığınız zorlukların tamamını unutursunuz.




Yenilmenin cezası ölmek olmamalı,sana tava değil sular yakışır.Büyü trofe ol tekrar gel der,öper, fotoğraflar ve sularına geri salarsınız.O derin sulardadır artık siz bakar sularda nazlı nazlı giden sevdanızı seyredersiniz.O suda sizi bekleyen sevdalarınız olduğunu bilir onları bohçacılardan,hoyrat avcılardan korumaya çalışırsınız.


Bu döngü böyle sürer gider.Ne zaman mı biter?Bitmez ki tedavisi olmaya tek hastalıktır sazancılık.Sizde bu sevda sularda sazanlar oldukça sürer gider.


1 Aralık 2010 Çarşamba

Seninki kaç santim? - Greenpeace

Seninki kaç santim? - Greenpeace

Unutmayalım ki küçük balık yoksa büyük balıkta yok.Balıklarımızın neslinin tükenmemesi için yasal ve etik kurallara.boy limitlerine lütfen dikkat edelim.Amatör balıkçılık et için değil zevki için yapılan bir uğraştır.

 http:/www.kacsantim.org/balik/osmandenksoy1291224238

14 Eylül 2010 Salı

Sazanlarımız tavaya değil ait olduğu yere doğaya yakışır.





Bu sezon Yakalamanın,yakaladığını doğal hayata iade ederek yaşatmanın zevkini küçük kardeşlerimize aşılamak istedik.Bir kısmı yakala bırak ,bazısıda yakala-at oldu fakat zararı yok tüketmeyi değil sürdürülebilir balıkçılığı aşıladık.Kendilerine teşekkürler.

14 Haziran 2010 Pazartesi

Boili Hazırlama






Sezonun açılmasına günler kalınca hazırlıklarda başladı.Bu sezon yemlemede ve avda kullanacağımız boilileri de hazırlamak gerekiyordu.bu hafta sonunu boili hazırlamaya ayırdık,mısır unu,soya unu,betain,


yumurta,pekmez,süt ve süttozu  ile  ilave vitaminler  ve küflenmeyi önleyici katkılarla oluşturduğumuz boili hazırlama çalışmalarından  görüntüler.

11 Mart 2010 Perşembe


Oltalarımızda kullandığımı kurşunlarımızı daha önceki konularımızda anlattığımız şekilde kum ve avlağın taşı ile kaplayarak kamufle ediyorduk.Son yıllarda kamuflaj boyalarının yurt dışından getirttirilerek kullanılmaya başlanılması ile daha başarılı neticelerin alındığını görerek yurt içinde kullanılan malzemeler ile aynı neticeyi elde edip edemeyeceğimizi araştırmaya başladık.Birinci resimde kurşunlarımızı kaplamakta kullandığımız elektro statik toz boyalar görülmeltedir.Bu boyalar madeni eşyaların nem ve harici tesirlerde dayanıklı olması ve cürümenin önlenmesi için kullanılmaktadır.Boyaların kurşun üzerine tatbiki için 2. resimde görüldüğü gibi kurşunlarımızın 200 C .
ye kadar ısıtılması gerekmektedir.Isıtma işleminin ısıtılan kurşun üzerine toz halindeki boya püskürtüldüğünde püskürtme süresine bağlı olarak 1-2 mm.plastik kaplama şeklinde yapışmaktadır.3.Resimde bu şekilde kapladığım kurşunlar görülmektedir.
KURŞUNLARIMIZI NİÇİN KAMUFLE EDİYORUZ?
1.Kurşun çeşitli şekillerde vücuda alındığında zehirlenmelere ve kalıcı etkilere sahiptir.Kurşunlarımızı kapladığımızda önce vücudumuzla temasını keserek kendimizi koruyoruz.
2.Yapılan kaplama suya karşı dayanıklı bir madde olup suda çözülmediğinden geciçi bir önlemde olsa uzun yıllar kurşunun suya karışmasını önlüyoruz.(Bu yöntem kurşunun zararlarını önlemek için kesin bir yöntem değildir.Yerine kullanılacak başka maddeler bulununcaya kadar geçici bir yöntemdir.)
3.Kurşunumuzu kamufle ederek avlağımızın dip yapısına uyumunu sağlayarak sazanın oltamıza daha güvenli yaklaşmasını sağlıyoruz.
Ben kaplamada bölgemiz avlaklarına uygun çimen yeşili ve kahverengi renkleri kullandım.Araştırıldığında boyanın değişik renklerini bulmak mümkündür.Avlaklarımızı daha az kirleten malzemelerle hayırlı avlar dilerim.
NOT:Kurşunun ısıtılması ve boyanın tatbiki sırasında oluşabilecek gazların etkisinden kurtulabilmek maksadı ile maske kullanılması gerekmektedir.

9 Mart 2010 Salı

Elektronik alarmlar

Ziller,kamış alarmları derken modern sazan avcılığının dier malzemeleri ile birlikte sazan alarmları çantalarımızda yerlerini aldılar..Yurt dışında kullanılan malzemelerin çoğunu artık  ülkemizde de bulma imkanı var.Elektronik alarmlar da son yıllarda göl ve göletlerimizde kullanılmaya başlandı .Uygun fiatlı olanlardan en gelişmişlerine kadar Balık malzemesi satıcılarının vitrinlerinde yerlerini aldı .





Günümüzde sazan avında kullanılan sehpa (rod pot) ve alarmların kurulum ve görünüşleri görülmektedir.Elektronik alarm almayı düşünenler için alarmlar da aranılan özellikleri incelemekte fayda var.

ELEKTRONİK ALARMLAR DA ARANACAK ÖZELLİKLER :


- Güvenli olmaları. Avlandığımız hava şartları yağmur, sis ve hatta donmaların olduğu ortamda donanımızda ki alarmlara  güvenmeliyiz. Eğer alarmın su geçirmez gövdesi ve su geçirmez malzemeyle kaplı elektronik aksamı varsa güvende olacaktır.

- Düşük elektrik tüketimi. Eğer alarmınız çok elektrik tüketiyorsa ve her avınız da pil değiştirmek zorunda kalırsanız pillere ödenen para alarma ödenen fiyatı aşacaktır. Fakat nasıl alarm olursa olsun mutlaka yedek pil bulundurmanızda fayda vardır.Kullanılan pillerin piyasada kolaylıkla bulunacak pillerden olmasına ve güvenilir markalar olmasına  dikkat edilmelidir.

- Alarmın koruma kılıfı veya özel taşıma çantası olmalıdır.

- Alarmların kullanımları kolay olmalı ayarları kolaylıkla yapılabilmeli .

 Elektronik alarmlar da  ses yükseklik ayarı vardır  ve av şartlarına göre ayarlanması mümkündür. Gelişmiş tür alarmlar da ses yüksekliği ile birlikte ses tonunun tiz-kalın ayarları da yapılabilmektedir.Böylece her alarmın sesini ayrı ayarlayarak  hangi oltanız da balık olduğunu anlamanız mümkün olacak. Bu göründüğünden daha önemli bir özelliktir .

Daha pahalı modellerde bu ayarlara ek olarak hassasiyet ayarı vardır. Bu çok faydalı bir ayardır. Yüksek hassasiyet ayarında 5-10 mm misina alarmdan geçtiğinde alarm çalmaya başlar. Bu ayar tanımadığınız bir gölde henüz uygun yemi bulma aşamasında çok önemlidir. Balık yemin yakınında mı, yemi yokluyor mu? Veya kötü hava şartlarında balığın son derece nazlı olduğunda yine yemi yoklamakta mı değil mi görebileceksiniz.

 Diğer taraftan akıntıdaki avlarda veya gece yarasaların uçarak misinalarımıza takıldığında hassasiyeti düşürerek 70-80 mm de alarmın çalmasını sağlayabiliriz. Alarmın sahte çalmaları olmadan balıkçılık çok daha zevkli olacaktır.

 Alarmda özel sensör bulunduğundan en ufak hareketle devreye girer, hatta kamış ve misina arasında 90° olması durumunda bile. Dağa  profesyonel modeller de ise kamış titreşimi ayarı da bulunmaktadır. Bu ayar özellikle kamış ve misinanın arasındaki açı 120-140°’den daha düşük olduğunda önem arz etmektedir.


Profesyonel  alarm  modellerinde yukarıdaki ayarlar haricinde uzun menzilli telsiz verici de bulunmaktadır.Bu sayede alarmlarını sessize alarak elinizdeki telsiz vericisinin sesi ve titreşimi ile oltalarını kontrol altında bulundurabilirsiniz.
Yukarıda belirtilen ayarlar haricinde alarmlar da var olan ayarlar şöyledir :


- Gece aydınlatması
- Hırsızlık alarmı
- Kıyıya doğru balık vuruşlarında kesintili ışık ve kıyıdan vuruşlarda kesintisiz ışıklı alarm
- Pil seviyesi düşük alarmı
- Ekonomik elektrik tüketimi rejimi,
- Özel ışıklı swinger bağlanma yuvası da bulunmaktadır.

6 Ocak 2010 Çarşamba

BAİT RUNNER'Lİ MAKİNALAR







2010 sezonu hazırlıkları sırasında konu makinalara gelince son günlerde sazancıların gözdesi baitrunnerli makinaları biraz araştırdım.Bait runner her ne kadar çift kalamalı sistem olarak anılsada sistemin işleyişi farklı.Bu sistem Avrupada yıllardır kullanılan ve bilinen sistem.Çıkış noktası ise yemli ve beklemeli avcılıktır.Sistemde olta suya atıldıktan sonra makina üzerinde bulunan Baitrunner açma anahtarı kullanılarak makara boş konuma getiriliyor makaranın boşluğunun sıkılık ayarıda hemen arkada bulunan kalama ayarı sayesinde yapılıyor.Yemi alıp yutan yada ağzına takılan balığın oltanın ağırlığı haricinde hiç bir dirençle karşılaşmadan yol alması sağlanır.Bu sırada balıkçı tarafından son tasma ve hemen arkasından çevirme kolunun ilk turunda bait runner özelliği kapanarak ön kısımda bulunan kalama devreye sokularak balık yorulur ve kıyıya alınır.Bait runner sistemine sahip makinalar son yıllarda ülkemizde özellikle modern sazan avcılığında sıkça kullanılan donanımlar arasına girmiştir. Bir hayli kullanışlı bir sistem.İster istemez akıllara şu soru gelebilir aynı işlemi normal makinalarda bulunan kalama ayarı sayesindede yapabiliriz ne gerek var? Normal makinalarda kalama ayarı gevşetilerek makara boşaltılabilir fakat balık oltayı götürürken son tasmayı atmak makara boşta olduğu için beraberinde kancanın balığın ağzına tam oturmaması yada hiç oturmaması gibi sonuçlar doğurur.Bunu önlemenin tek yolu ya misina kamışa el yordamıyla sıkıştırılmalı yada tasma öncesinde kalama sıkılmalıdır.Özellikle büyük balıklarda bu durum sorun yarattığı için Bait Runner Özellikli makinaların kullanım oranı artmıştır.Kıyıdan yapılan her türlü yemli avcılık için yeni makina alacak arkadaşlara tavsiye edilecek bir sistemdir..Saygılarımla...


oltadasazan